Demirören Grubu Kemerköy’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “rezerv alan” ilan etmesi üzerine imara açılan yeşil alanın Ziraat Bankası’na devredilmesinin ardından yağmalanmasına karşı İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nden bir iptal kararı daha geldi. borçları. Mahkeme, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası’nın açtığı davayı haklı bularak, Bakanlığın imar yetkisini iptal etti ve Göktürk’teki yağmaya bir kez daha ‘dur’ dedi.
Karar, İstanbul Eyüpsultan’ın değerli yeşil alanlarından Eyüpsultan Kemerköy’de Demirören Holding’in kredi borcu nedeniyle Ziraat Bankası’na devredilen ve Emlak GYO’nun imara açmak istediği alana ilişkin TMMOB tarafından açılan davada açıklandı. bir konut projesi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde açtığı iptal davası 6 Ekim’de sonuçlandı. Kararda, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planının imar planına aykırı olduğu gerekçesiyle imar yetkisi iptal edildi. Değişiklik hem hukuk hem de çevre açısından kamu yararına olmayıp, geri dönülemez zararlara yol açmıştır. TMMOB’un açtığı ve 17 Ekim’de sonuçlanan diğer davada da aynı kararı veren 6. İdare Mahkemesi, bakanlığın imar yetkisini iptal ederek bir kez daha inşaatların hukuka aykırı ve kaçak olduğuna hükmetti.
Böylece Avrupa yakasının en büyük deprem toplanma alanı olan Kemerköy’deki arazide tartışmalı yapılaşmalar yasa dışı hale geldi. İnşaatların ruhsatlarının iptal edilerek mühürlenmesi gerekirken Eyüpsultan Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yazılı uyarısına rağmen gereğini yapmadı. İBB daha önce ufuk çizgisi ruhsatı olmadığı gerekçesiyle bu inşaatların durdurulmasını talep etmişti ancak Eyüp Sultan Belediyesi bu karara uymamıştı.
“MAHKEME AÇIKLAMAYI İPTAL ETTİ”
GYKG sözcüsü Gülseren Onanç, yaptığı açıklamada, “İdare Mahkemesi kamu yararını gözeterek, insan ve çevre haklarını gözeterek karar vermiştir. İBB ve TMMOB’un açtığı davalar sonucunda 6. İdare Mahkemesi, kararı bozmuştur. Yeşil alanları inşaata ve betonlamaya açan ‘rezerv yapı alanı’ maddesi. Bu alanları rezerv alanı olarak ayırmanın bilimsel olarak mümkün olmadığını söyleyerek buradaki tüm sürecin hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Su baskını ve su baskını riskine de vurgu yapan karar, olası çevre felaketlerine yol açacağı için bu inşaatların da durdurulması gerektiğini ortaya koyuyor” dedi.
